Sürekli proje üretiyorlar, kendileri için ne istiyorlarsa dünyadaki bütün kadınların aynı şeye sahip olmasını istiyorlar. Kıskançlıkları yok, istekleri var.
O yüzden alçakgönüllüler, ama bir o kadar da iddialılar…
Hırslı demiyorum, iddialılar diyorum.
Başaramayacakları, kafalarına koyduklarında yapamayacakları şey yok.
İşteki başarı kadar evlerindeki başarı ve mutluluk da onlar için önemli çünkü…
Hem “Kariyer” diyorlar, hem de aile mutluluğu…
Bir o kadar da sosyal sorumluluk…
“Bana ne…” deyip geçemiyorlar.
Olayları görmemezlikten gelemiyorlar.
Susmayı tercih etmiyorlar, aksine daha yüksek sesle konuşuyorlar.
Toplumda farkındalık yapmaya çalışıyorlar.
İnsanlar farkında olsun, taşın altına ellerini soksun, herkes kendi gücüyle katkı sağlasın istiyorlar.
Diğer derneklerdeki gibi başkanlık, koltuk filan dertleri de yok.
Makamların gelip geçici olduğunu iyi biliyorlar, hepsi başkanmış, hepsi yönetim kurulu üyesiymiş gibi çalışıyorlar.
Dediğim gibi…
Durmuyorlar…
Durdurmuyorlar…
Ortak ediyorlar…
“Uyanın, ayağa kalkın” diyorlar.
***
Kim mi bu kişiler…
İzmir’in yardımsever, kentini sever, ülkesini sever; İzmir’in en yaratıcı, en sosyal kadınları…
Lider Yaratıcı Katılımcılar Derneği, kısacası LİYAKAT’çılar…
Bu sefer bizi de ikna ettiler, bir projeye ortak ettiler ve 36 gönüllü erkeği de yanlarına alarak bir adım attılar.
Projenin sloganı “Emek pişti haydi sofraya” olacak.
Simgesi de tabak…
LİYAKAT Derneği’nin Başkanı Berkay Eskinazi, Hürriyet’teki odama geldi, “Emek Pişti, Haydi Sofraya” yazan bir önlüğü bana giydirip bir de projeyi anlatan tabakla birlikte fotoğraflarımı çektirdi.
Bizler gönüllü elçileriz, bu sosyal sorumluluk projesini sonuna kadar destekliyoruz.
Neler mi yapılacak?
Berkay Eskinazi şöyle anlatıyor:
“Türkiye ekonomisinin kadınlara ihtiyacı var. Kadının potansiyeli ekonomimizi şaha kaldıracak bir güç aslında… Eğitimli kadınlarımıza iş hayatında destek olmalıyız. Daha da önemlisi eğitimi olmayan kadınlarımızı kazanmak… Bunun için onlara iş alanları açmamız gerekiyor. Tabii, her şey de olduğu gibi önce eğitim… Onları eğitmek ve sonrasında iş sağlamak, ülke ekonomisinin güçlenmesini isteyen herkesin görevi olmalı… LİYAKAT Derneği olarak ‘Emek Pişti, Haydi Sofraya’ projemiz ile kadın emeğinin önemine dikkat çekmek istiyoruz. İşadamı, gazeteci, yazar, sanatçı ve sporcu erkeklerden oluşan gönüllü bir grup bize destek verdi, projenin simgesi olan tabakların satışını gerçekleştirileceğiz. Tabaklar bu kez kadın emeği için sofralara gelecek. Projemizle çağdaşTürk kadınının toplumda duruşunu güçlendirmeyi, bireysel gelişimini sağlamayı ve emeğinin işgücüne dönüşmesini teşvik etmeyi hedefledik.”
***
Sağlanacak gelirle iş garantili eğitimler verilecek, tercih edilen ilk sektör plastik olmuş. Sonra farklı sektörler de olacak.
Böylesine bir projede yer almak bizler için de bir gurur meselesi…
Yani gönüllü elçilik yapmak için daha iyi bir sosyal sorumluluk projesi olamaz.
LİYAKAT Derneği Proje Komitesi Başkanı Sinem Özusta da simge olarak neden tabağı seçtiklerini şöyle anlatıyor:
“Projemizin simgesi olarak tabak kullandık. Bunun amacı kadına tanımlanan yalnızca ev işleri rolüne tezat bir gönderme yapmaktı. Bu göndermemizi bizi kırmadan destekleyen ve proje hedefimize destek olan ülkemizin önde gelen erkekleri bu farkındalığa daha büyük etki yaratmak için çalıştı. Onlar kadınlara, bu sefer emeklerini pişirip iş dünyasında yer almaları için çağrıda bulundu. Bu çağrıda kendi alanlarında isim olmuş 36 erkek yer aldı. Sloganımız ile hazırladığımız mutfak önlüklerini giyip tabaklarımızlafotoğraf verdiler. Projemiz, ihtiyacı olan kadınlarımızın topluma kazandırılması, daha da önemlisi ekonomiye kazandırılması açısından büyük önem taşıyor.”
***
“Emek Pişti, Haydi Sofraya” tabaklarının satışına hemen başlanacak, LİYAKAT Derneği ile İzmir Valiliği İzmir İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü arasında bir protokol imzalanmış.
Projenin lansmanı bu hafta çarşamba günü yapılacak, yani 14 Aralık’ta…
36 gönüllü elçiden biri de benim…
LİYAKAT’çılar bu projeye destek veren 36 kişiden 36 mesaj da istediler. Mesajımız ana konusu elbette kadın…
Ama ben hayatım boyunca ne kadını, ne erkeği tek başına düşünmedim.
Ve “Emek Pişti, Haydi Sofraya” projesine benim gönderdiğim mesaj şu oldu.
Kadın = Erkek = Denge
Kadın + Erkek = Güç
Erkek – Kadın = Boşluk
Buna bütün kalbimle inanıyorum, hayatın dengesi ve anlamı ancak böyle olabilir.
Kadının ve erkeğin eşitliğiyle, birlikte hayal kurmalarıyla, el ele tutuşmalarıyla…
http://www.hurriyet.com.tr/emek-pisti-haydi-sofraya-19437373