Food Sektör Röportaj

İnşaat yan sanayi ürünlerinde plastik sektörünün önde gelen kuruluşlarından biri olan Pan-Pen Güloğlu Plastik San. Ve Tic. Ltd.

Tarama-A4_3Tarama-A4_4

İnşaat yan sanayi ürünlerinde plastik sektörünün önde gelen kuruluşlarından biri olan Pan-Pen Güloğlu Plastik San. Ve Tic. Ltd. Şti. 30 yılı aşkın deneyimini 2005 yılında girdiği ambalaj sektörüne aktararak kısa zamanda bu sektörde de bölgesinde lider olmayı başardı.

Dünya üzerindeki son teknolojik gelişmeleri takip ederek sürekli devinim içerisindeyiz ve kısa sürede ürettiğimiz çözümler ile haklı başarılara imza attık diyen Güloğlu Plastik Genel Müdür Yardımcısı Gülçin Güloğlu ile sektörü ve yatırımlarını konuştuk.

 

Food Sektör: Güloğlu Plastik ne zaman kuruldu?

 

Gülçin Güloğlu: Güloğlu Ticaret Seracettin Güloğlu tarafından 1975 yılında kurulmuş olup, sektöre teneke baca armatürü ve soba malzemeleri imalatı ile başlamıştır. Kuruluşundan 1987 yılına kadar bu ürünlerin imalatına devam etmiştir. 1987 yılından sonra teneke baca armatürü ve soba malzemeleri imalatçılığını bırakıp, gelecekte plastiğin her türlü sanayi dalına gireceğini ön görerek plastik sektöründe kalitesini koruyarak ilerleyen Güloğlu Ticaret 1989 yılında plastik sektörüne adım atmıştır. Firmamız 1996 yılında tamamen plastik sektörüne geçerek Güloğlu Plastik ismini almıştır. Pan-Pen markası ile Türkiye’de bir ilke daha imza atan firmamız hazır Panjur ve Pencere imalatına geçmiştir. Dünya üzerindeki son teknolojik gelişmeleri takip ederek sürekli devinim içerisindeyiz ve kısa sürede ürettiğimiz çözümler ile gıda sektöründe de geniş bir müşteri portföyüne ulaştık.

 

Food Sektör: Plastik Sektörüne nasıl girdiniz?

Gülçin Güloğlu: Teneke baca kapakları, soba kovaları, soba boruları yapan bir firma iken 1980li yıllarda Genel Müdürümüz Seracettin Güloğlu, sektörün teneke konusunda pek fazla ileri gitmeyeceğini, plastiğin daha ilerleyen senelerde ön plana geçeceğini öngörerek baca kapaklarını plastik olarak yaptırıyor. Plastik baca kapaklarını ilk yapan firma Türkiye’de Güloğlu Plastiktir. O yıllarda alınan patentlerimiz vardır. 10 yıl kadar Türkiye’de tek üretici olarak soba kullanan her eve girdik. Daha sonra ürün grubumuzu havalandırma grubu, pen aksesuar grubu, sineklik aksesuar grubu gibi ürün gruplarıyla çeşitlendirdik.

“10 bin metrekare alanda üretim yapıyoruz”

Food Sektör: Çalışma hayatına nasıl başladınız ?

Gülçin Güloğlu:  1998 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Fakültesini kazandım. Okumaya başlarken aynı zamanda çalışmaya da başladım. İşler devam ediyor ama bende bir şeyler yapma isteği, bir yatırım yapalım düşüncesi başladı. Bu dönemde Türkiye genelinde müşteri portföyümüz genişledi. Aynı sektörde çalıştığımız için bizden profil sektörüne girmemizi isteyen çok müşterimiz oldu. Ancak biz sektörler arası riski bölmek amaçlı ambalaj sanayini tercih ettik.2004’de Tire Organize Sanayi Bölgesinde fabrikamızın temelini attık. İlk olarak 5 bin m2 ile başladık, daha sonra yeni yer alarak şu anda 10 bin m2 alanda üretim yapıyoruz. Sektör araştırırken o dönem ambalaj sektörünün çok ileriye dönük hareket kazanacağını öngörerek plastik kasa imalatına girmeye karar verdik. Tahta kasaların kalkma düşüncesi ön plandaydı. İyi bir yatırım yaptığımızı düşünüyoruz. 2005 yılından beri plastik kasa imalatımız sürmektedir. Baba-kız çalışan bir aile şirketiyiz. Önce 1998 yılında sekreter olarak başladım. Sonra pazarlama departmanında çalıştım. Şu anda genel müdür yardımcısıyım.

 

“En Hızlı Büyüyen 100 Şirket içerisindeyiz”

Food Sektör: Aldığınız ödüllerden bahsedebilir misiniz?

 

Gülçin Güloğlu: Allworld tarafından hazırlanarak açıklanan, Arabia 500 + Turkey raporunda;  Arap ülkeleri, Pakistan ve Türkiye’nin satış gelirlerinde en hızlı artış sağlayan şirketlerin arasında Güloğlu Plastik de yerini aldı. Gelirlerini en hızlı arttıran şirketlerin sıralandığı listede, Türk ambalaj sektörünün önemli firmalarının arasından Pan-Pen Güloğlu Plastik, genel değerlendirmede 6’ncı sırayı elde ederek büyük bir başarıya imza atmıştır. Bunun yanında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) iş birliği ile 2 yılda bir açıklanan “En Hızlı Büyüyen 100 Şirket” içerisinde Güloğlu Plastik de yer aldı ve ödülü Kalkınma Bakanı Sayın Cevdet Yılmaz ’dan aldım. Bu ödüller bizi motive ediyor ve çalışma azmimizi artırıyor.

 

Food Sektör: Dağıtım ağınız nasıl?

Gülçin Güloğlu: İstanbul, Ankara ve İzmir’de bayilerimiz var. Ancak sektör bayi odaklı çalışılabilecek bir sektör değil. Müşteriler tamamen sizinle çalışmak istiyorlar. Genel olarak satışımızı kendi pazarlama departmanımız yapmaktadır.

Food Sektör: Üretim çeşitleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Gülçin Güloğlu: İlk olarak sektörde açık olarak gördüğümüz ihracat kasalarına yöneldik. Şuan bile hala One Way kasada en fazla çeşidi olan firmayız. O dönem sektöre yeni girdiğimiz için rakiplerimiz zaten üretim yapıyordu. Bir pazar bulmamız gerekiyordu. Henüz plastik kasa kullanımına geçmemiş ürün gruplarını hedef aldık. İlk ıspanak kasasını yapan firmayız. Bizden önce çuvallarla taşınıyordu. Üreticiler çuvalı daha ucuz maliyetli olduğu için kasaya geçmek istemiyordu. Biz gidip tek tek ikna ettik üreticileri. Ispanak kasanın içine girince hem zedelenmiyor, hem de daha yeşil daha tazeliğini koruduğu için üreticinin satış fiyatı da yükseldi. Satış fiyatı yükselince kasaya talep arttı.

Daha sonra çiçek kasası üretimine başladık. Aslen Bayındırlı olduğumuz için Bayçikoop, Süsbir gibi birliklerle çalışmaya başladık. Bu bize İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle çalışmayı getirdi. Çiçek kasası yapan ilk firmayız.

 

“Yoğurt ve ekmek kasası üretimine başladık”

Food Sektör: Gıda kasaları konusunda da iddialı mısınız?

 Gülçin Güloğlu: Sektörde Ar-Ge yapıp plastik kasaları piyasaya biz sürdük. 2009 yılında İzmir kalkınma ajansıyla yaptığımız proje ile enjeksiyon makinesi ve kalıp yaptık. Amacımız ulusal anlamda bir kasacı olmak. O nedenle genel amaçlı kasalara yönelmek istiyoruz. O dönemde ekmek kasası, yoğurt kasası üretimine başladık. Şu anda Türkiye genelinde en çok beğenilen ekmek kasasıdır Yeni bir kasa tasarlarken önceliğimizi müşterinin talep ve sıkıntılarına veriyoruz ve onların maliyetlerini düşürmesine yardımcı olacak ergonomik çözümler sunuyoruz. Bu da başarıyı getiriyor. Sağlamlık, kalite ve hizmet konularında oldukça iddialıyız.

Food Sektör: Kaliteniz konusunda neler söylemek istersiniz?

Gülçin Güloğlu: Organize sanayi bölgesi içerisinde olduğumuz için oldukça sık denetim geçiren bir firmayız. Bu da bizi her daim düzenli, temiz ve sağlıklı üretim yapma konusunda motive ediyor. Rekabeti daha çok kendi içinde yaşayan bir firmayız. Her geçen gün daha iyi standartlarda üretim yapabilmek için kendimizle yarışıyoruz. Ayrıca sektörün talep ettiği Gıda ile Temas Eden Ürün Üretim Belgemiz, OHSAS, İSO belgelerimiz ve Çevre İzin belgelerimiz mevcuttur.

“Büyük kurumsal süt firmalarıyla çalışıyoruz”

Food Sektör: Yaşadığınız sorunlar nedir?

Gülçin Güloğlu: Üretici olarak pek çok sorunumuz var ama aldığımız ödüller bizi manevi olarak çok teşvik ediyor. İlk ödülümüzü 2012 yılında aldık. Harvard Üniversitesinde 10 günlük girişimcilik eğitimine katıldık. Bizim için çok iyi bir eğitim programı oldu. Genel olarak komşu ülkelere ihracat yapıyoruz. Kasa olmayan ülke hiç yok. Amacımız ulusal bir üretici konumuna geçmek. Nasıl ki süt üreticileri sürekli süt toplayı 24 saat üretim yapmak zorundaysa, bizde ambalaj sektörü olarak 7 gün 24 saat üretim yapmak zorundayız.

Food Sektör: Yeni yatırımlarınız var mı?

Gülçin Güloğlu: Yeni yatırımlarımız sürekli var. Makine, kalıp yatırımımız devam ediyor. Yatırımlarımız belirlediğimiz sektörlere göre değişiyor. Şu dönemle hedefimizde süt grubu var. Büyük kurumsal süt firmalarıyla çalışmaya başladık. Hedefimiz bu üretim grubunda lider firma olmak. Bunun için çalışmalarımız olacak. 2014 yılında süt grubuna ağırlık vereceğiz.

“Firmalar teşviklerden yararlansınlar”

Food Sektör: Devletten beklentileriniz nelerdir?

 

Gülçin Güloğlu: Bakanlıktan isteğimiz üretici firmalara destek olunması. Güzel üretim yapan firmaları gördükçe gurur duyuyorum. Bugünün koşullarında Türkiye’de üretim yapan her sanayiciyi kahraman olarak değerlendiriyorum. Teşviklerin artması gerekiyor. Firmalara tavsiyem olabildiğince teşviklerden yararlansınlar. İlk aşamada zor ama nasıl üretimde sıkıntı yaşıyorsak bunda da bir bocalama oluyor ama sonra rahatlıyorsunuz. Devletin teşvik veren her kurumundan olabildiği kadar yararlanmaya çalışıyoruz. Bütün Kobi’lerinde yararlanması gerektiğini düşünüyorum. Ancak maalesef İzmir’e verilen teşvik çok yetersiz. Çünkü buna bütün üretici firmaların ihtiyacı var.

 

http://www.foodsektor.com/haber/41/yogurt-ve-ekmek-kasasi-uretimine-basladik.html

Pin It